Diktatörlüğe, darbelere ve militarizme karşı demokrasiyi ve insan haklarını savunmak ve bu alanda kamusal bilincin gelişmesine katkıda bulunmayı kuruluş amaçları arasında sayan Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği, Militarizmden Arındırılmış Bir Dünya Ütopyası başlıklı karikatür yarışmasının 2023 temasını, Militarizm, Patriyarka ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği olarak belirledi.

Kadınlar üzerindeki erkek egemenliği, dünyanın her yerinde, her dönemde ve hayatın her alanında yüzyıllardır değişik biçimler alarak devam edegelmekte. Bu egemenlik, her ülkenin yerel kültürel izlerini taşısa da sonuçta o ülkelerin hakim egemenlik yapısının ihtiyaç duyduğu biçimde toplumsal cinsiyet normları geliştirmekte, bu sayede patriyarkal, yani ataerkil düzen her toplumsal yapının içinde güçlenerek devam etmektedir. 

20.yy. ın son çeyreğinden bu yana dünya üzerinde ve ülkemizde de güç kazanan kadın hareketleri, günümüze kadar inşa edilmiş toplumsal cinsiyet rollerine itirazlarını yükseltmekteler.  Kadınlar önemli başarılar kazanmış olsalar da, binlerce yıllık patriyarkal egemenliğin kısa sürede değiştirilmesi kolay görünmüyor.

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği, bu yılki başlığı ile militarizmin egemen toplumsal cinsiyet normları ile ilişkisine dikkat çekerek, militarizmin mevcut erkeklik ve kadınlık rollerinden yararlanırken aynı zamanda onları nasıl pekiştirdiğinin görünür kılınmasını amaçlamaktadır.

Militarist uygulama ve söylemler, gündelik hayatımızda değişik biçimlerde var olsa da en çok savaşlar dolayısıyla görünür oluyor. Ve savaşlarda her zaman cephelerde ya da cephe gerisinde en çok kadınlar zarar görüyor. Militarizm ve savaşlar cinsiyetçi doğaları gereği kadınları hedef alıyor, onları savaşın bir nesnesi haline getiriyor. Kadınlar, tarih boyunca savaşlarda anne, eş, fahişe gibi roller üzerinden tarif edilirken, tecavüz, yerinden edilme, kaynaklara ulaşamama gibi şiddetin hedefi ve dezavantajlı konumların öznesi haline getirilmekte. Kadınlar ayrıca, savaş dönemlerinde ihtiyaç duyulan işgücünü tamamlamak üzere emek piyasasına ucuz işçi olarak sürülmekte, dönem sonlarında ise yeniden evlerine dönmeleri istenmekte. 

LGBTİ+ bireyler de militarizmin yok saydığı, hatta savaş dönemlerinde yok edilmesi gereken kişiler sayılarak her dönem, fiziki şiddettin hedefi haline getiriliyorlar. Özellikle son aylarda iktidarın sıklıkla nefret suçu işleyerek toplumdan dışlamaya çalıştığı LGBTİ+ bireyler, adeta yaşam mücadelesi veriyorlar. 

Savaş politikaları ile güçlenen militarizm, her ne kadar erkekliği “üstün” değerlerle tanımlasa da bu erkeklik rolleri de erkekler üzerinde yeni yük ve travmaların kaynağı olarak militarizmin cinsiyetçi yaklaşımlarının ayrı bir değerlendirme konusu olarak karşımıza çıkıyor.

Militarizm dünyada ve ülkemizde seslendirilen savaş politikaları ile toplumlar üzerinde büyük bir tehdit oluşturmaya devam ederken, LGBTİ+ bireylerin ve kadınların mücadeleleri kendi kurtuluşlarının yanı sıra toplumsal kurtuluş ve barış umudunu büyütmemize olanak sağlıyor.

Militarizmden Arındırılmış Bir Dünya Ütopyası Karikatür Yarışması dolayısıyla karikatür sanatçılarının, militarizm ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusundaki farkındalığa katkı sağlayacağını umuyoruz.

ADAM-DER Yönetim Kurulu