ADAM-DER Kurucu Başkanı Rahmi Yıldırım ve RE-DER Başkanı Servet Kahramaner, bugün Milli Savunma Bakanı Hasan Kemal Yardımcı ile görüştüler.
Hasan Kemal Yardımcı, 6191 sayılı yasayı çıkartan TBMM’de Milli Savunma Komisyonu Başkanı idi.
Anımsanacağı üzere Kurucu Başkan Rahmi Yıldırım üç yıl önce de Yardımcı ile görüşmüştü.
Bugünkü görüşmede somut bir sonuç yok.
Geride nasıl bir mağduriyet kaldığına ilişkin anlatımları dinleyemedi.
Kötü niyetinden değil.
Sebepleri değil, pratik olması için çözüm önerisini dinlemek istediğini söyledi.
Başkanlar da, askerlikle ilgili bir tasarıya, haklarında mahkeme kararı olmadan idari kararla ilişiği kesilmiş askerlerin de Geçici Madde 32’den yararlanacaklarına ilişkin bir ekleme yapılmasının tek çözüm yolu olduğunu söylediler.
MSB Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı, başkanları, 6191’i kaleme alan hukuk müşavirine yönlendirdi. Ancak müşavir Başbakanlık’taydı. Yardımcı, müşavirin dernek başkanlarıyla görüşmesi için talimat verdi.
Başbakanlık’taki yoğun mesaisini tamamlayan müşavir albay, akşam saatlerinde görüşme çağrısında bulundu. Başkanlar tekrar MSB’nin yolunu tuttular.
İkinci görüşme de MSB Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı’nın makamında yapıldı. Hukuk müşaviri albay, 6191 sayılı yasa metnini kendisinin kaleme aldığını, yargıya açık/kapalı tartışmasının 6191 çıkarken de gündeme geldiğini, Maliye Bakanlığı’nın sadece yargı yolu kapalı ifadesine olur verdiğini anlattı. Gerekçe olarak da, yargı yolu açık denilirse 1960’tan bu yana ilişiği kesilmiş askerler, polisler, öğretmenler, öğrenci askerler, 1402’likler vs.nin de kapsama gireceğini, bu durumda altından kalkılamayacak bir mali yük çıkacağını söyledi. Bunu Maliye’nin görüşü olarak anlattı. TSK olarak, ortada bir mağduriyet ve haksızlık olduğunu kabul ettiklerini, geri dönüş olmamak üzere Maliye ne hak verirse versin, karışmadıklarını belirtti.
Müşavir albay’ın bu anlatımı üzerine ADAM-DER Kurucu Başkanı, 1960 darbesi mağdurlarının dört ayrı yasayla haklarını eksiksiz aldıklarını; sivil memurlar, polisler, 1402’likler, 2559’lukların da Danıştay’ın içtihat kararı sonrasında mahkemelere başvurarak haklarını aldıklarını, alınamayan hakların 1995’te çıkan 4045 sayılı kanunla ihya edildiğini, 28 Şubat sürecindeki asker sivil öğrenci tüm mağduriyetlerin telafi edildiğini, geriye 12 Martzede, kararnamezede, öğrenci asker, sıkıyönetim mahkemesi mağdurları olmak üzere taş çatlasa 1500 kişinin kaldığını, bunların da çok büyük çoğunlukla zaten emekli olduklarını, yapılacak işin intibaktan ibaret olacağını anlattı.
Bunun üzerine Hasan Yardımcı, “Ben Rizeliyim. (…) Böyle ayrıntılı anlatmayın. Ne yapacağımı söyleyin!” dedi.
Hukuk müşaviri albay da Maliye Bakanı’nın ikna edilmesi gerektiği yanıtını verdi.
Hasan Yardımcı, Maliye Bakanı’nı mağdurların ikna etmesi gerektiğini belirtti, bunun için kendisinden randevu almaya çalışacağına söz verdi. İkinci görüşme de böylece sona erdi.
Bu arada, öğrenci askerler Abdurrahman Çağatay ve Mustafa Mete de bakan sekreteriyle görüştüler. Çağatay ve Mete, kanun çıkmasına gerek kalmadan idari kararın düzeltilmesi yoluyla bir çözüm olanağı olup olmayacağını tartıştılar.
Görüşmelerin ardından Kanal A televizyonu başkanlar ile ayrıntılı bir söyleşi yaptı.
Muhabir, söyleşiyle ilgili haberin bugün 20.30’da yayımlanacağını bildirdi.
Bugünkü görüşmeleri gerçekleştiren arkadaşlara ADAM-DER adına teşekkür ediyorum.
Tuna Atalay
ADAM-DER Başkanı