Askeri darbe dönemlerinde silahlı kuvvetlerden siyasi nedenlerle çıkarılan askerlerin kurduğu ADAM-DER’in genel kurulunda Türkiye’de militarizmle mücadelede kaygı verici bir boşluk olduğuna dikkat çekildi ve bu boşluğun doldurulması gerektiği vurgulandı.

Türkiye’de 1971 ve 80 yıllarındaki askeri darbelerin ardından mevcut yasalar ihlal edilerek silahlı kuvvetlerden çıkarılan subay, astsubay ve askeri öğrencilerin kurduğu Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği’nin (Adam-Der) Genel Başkanlığı’na Süreyya Kemal Çakıroğlu seçildi.
12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri darbelerinin ardından yasal hakları çiğnenerek ağır baskılarla karşı karşıya kalan eski askerler tarafından 2011 yılında Ankara’da kurulan derneğin 7’nci olağan genel kurulunda göreve getirilen yeni yönetim kuruluna seçilen üyeler arasında ilk kez bir kadın da (Münevver Gökçe Yılmaz) yer alıyor.


Kuruluşundan kısa bir süre sonra merkezi İstanbul’a taşınan Adam-Der’in İstanbul’da Tabip Odası‘nın Kadıköy’deki toplantı salonunda gerçekleştirilen genel kurulda seçilen yeni kurulları şöyle:

Yönetim Kurulu: Süreyya Kemal Çakıroğlu, Münevver Gökçe Yılmaz, Yusuf Çakır, Teoman Tekkökoğlu, Süleyman Şadi Gür.

Divan başkanlığını üstlenen ADAM-DER’in Kurucu Genel Başkanı Rahmi Yıldırım, genel kurulun sivil darbe ortamında toplandığını, hak arama kanallarının 12 Eylül darbesi dönemindekiyle kıyaslanabilecek ölçüde daraldığını, derneğin demokrasi mücadelesinin öne çıktığını vurguladı.

DİKTAYA KARŞI MÜCADELE

ADAM-DER’in 2019 yılındaki genel kurulundan bu yana genel başkanlığını yürüten Çetin Ali Nergis de konuşmasında, “İçinde bulunduğumuz dönemde dernek üyelerinin gasp edilmiş haklarının talep edilebileceği, sözümüzü dinleyecek yetkili bir merci olmadığını” belirterek, derneğin demokrasi mücadelesinde diğer demokratik kitle örgütleriyle yan yana geldiğini, nerede bir hak ve hukuk talebi varsa orada yer almaya çalıştıklarını anlattı. Nergis ADAM-DER’in diktatörlüğe, darbelere ve militarizme karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı.


Söz alan üyeler, üyelerin dernek çalışmalarına katkısının geçim koşullarına bağlı olarak azaldığını veya çoğaldığını, ADAM-DER’in demokratik mücadeleye katılımının temsil düzeyinde kalmaması gerektiğini vurguladılar. Üyeler dernek çalışmalarında ekonomik mücadele ile demokratik mücadelenin birbirlerine seçenek olarak düşünülmemesi, ikisinin birlikte yürütülmesi gerektiğine işaret ettiler. Üyeler vekaleten hak mücadelesinin özünden kopuk anlamlandırılmaması, dernek üyelerinin derneği yaşamlarının parçası olduğunu hissetmelerini sağlayacak pratikler ve dayanışma <eylemleri geliştirilmesi gerektiğini belirttiler.
Militarizme karşı mücadeledeki boşluğu ADAM-DER’in doldurması gerektiğini vurgulayan üyeler düzen yanlısı militaristlerin ve SADAT’ın kamuoyunda fazlasıyla görünür olduklarını kaydederek, ADAM-DER’in ülkenin iç ve dış politikasındaki anti demokratik ve militarist yanlışlıkları deşifre edebileceğini söylediler, siyasal İslam’ın gericiliğine karşı mücadele çağrısında bulundular.


Genel Kurul’da söz alan üyeler dernek arşivinin güçlendirilmesi, belgesel çalışmasının yeniden ele alınması, geçmişteki pratiklere benzer şekilde üyeler arasında bölgesel toplantılar yapılması, yüz yüze sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi, medya ile ilişkilerin daha verimli hale getirilmesi temennisinde bulundular.
Yeni Genel Başkan Süreyya Kemal Çakıroğlu da, yeni dönemde derneğin daha aktif çalışabilmesi için üyelerin daha fazla çaba göstermeleri, özellikle militarizm karşıtı çalışmalara aktif katkıda bulunmaları gerektiğine işaret etti.


ADAM-DER’in yeni Başkanı Çakıroğlu, 12 Mart 1971 Darbe döneminde Deniz Harp Okulu öğrencisiyken TSK’dan uzaklaştırılan askerlerden.

MİLİTARİZME KARŞI ADAM-DER

ADAM-DER, 2011 yılında “Diktatörlüğe, darbelere ve militarizme karşı demokrasiyi ve insan haklarını savunmak, insanlık suçlarının önlenmesi ve faillerinin yargılanması için çaba göstermek, haksız idari kararlarla re’sen emekliye sevk edilen kamu personelinin ve okullarıyla ilişiği kesilen öğrencilerin haklarını elde etmek, korumak, geliştirmek ve bu durumdaki kimseler arasında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, demokratik kamusal bilince katkıda bulunmak” hedefiyle kuruldu.


Kuruluşundan bu yana hem üyelerinin haklarını alabilmesi, hem de Türkiye’deke demokrasi mücadelesini ilerlemek hedefiyle birçok atılım yapan, üyeleriyle bizzat meydanlarda, demokrasi saflarında yerini alan ADAM-DER, 12 Mart askeri faşist darbesinin ardından devrimci ve demokratların İstanbul‘daki işkenceli sorgular için kapatıldığı Ziverbey Köşkü’nün bulunduğu yere “ülkemizdeki tüm işkence kurbanlarını anma amacıyla bir anıt kurulması“nı sağlamıştı. ADAM-DER, 2021 yılından itibaren de Türkiye’de “militarizme karşı“ ilk ve halen tek karikatür yarışmasını düzenliyor, çok sayıda karikatüristin katıldığı bu yarışmada finale kalan eserleri içeren sanal ve fiziki sergiler düzenliyor.


“Militarizmden arındırılmış bir dünya ütopyası“ başlığı altında her yıl değişik temalarla militarizme karşı sempozyumlar düzenleyen ADAM-DER‘in bu yıl 14-15 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek  sempozyumunum başlığı da “Militarizm, Patriyarka ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği“ olarak belirlendi.

BirGün: https://www.birgun.net/haber/adam-derde-yeni-donem-472870